Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklardan korunmak isteyenlerin kullandığı bitki çaylarının, dikkatli tüketilmemesi halinde sağlığı tehdit edebileceği belirtildi.
Sonbaharla birlikte sıcaklıkların düşmesiyle bağışıklığını desteklemek isteyenlerin bitki çaylarına talebi arttı. Mevsimsel hastalıklara karşı kendini korumak isteyenler ya da fazla kilolarından kurtulmaya çalışanlar, aktarlarda yoğunluk oluşturuyor. Hem salgın hem de mevsim koşulları nedeniyle bitki çaylarına ilgi gösterenler, en çok ıhlamur, ada çayı, rezene, yeşil çay, papatya, lavanta, biberiye, zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi bitkileri talep ediyor. Bitkisel çayların da ilaçlar kadar dikkatli tüketilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Her ne tüketiyorsak doğru kaynaktan bilgi almamız gerekiyor. Şimdi herkes internete başvuruyor ama orda da doğru bilgi kadar yanlış bilgiler de var. Kaynağına inip güvenilir mi bilmek lazım. Ayrıca tüketilen dozaja çok dikkat etmek gerekiyor.” dedi. Uzmanlar, “Mesela ada çayını hamileler ve emziren annelerin kesinlikle tüketmemesi gerekiyor. Çünkü hormon seviyelerinde farklılıklara neden oluyor. Osteoporoz, kalp hastalığı, diyabet, kanser gibi teşhisler konulmuş ya da ilaç kullanan kişilerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Bilinmeli ki bitkisel çaylar masum değildir. Çünkü içinde etken maddeleri vardır. Zaten çoğunlukla ilaçlar da bitkilerden yapılır. Dolayısıyla tükettiğimiz bitkilerin, kullandığımız ilaçlarla etkileşime girebileceğini de unutmamak gerekiyor.” diye konuştu.