Hindistan Gençlik Politikası ve Spor Bakanlığı danışmanı Harshita Sharma, Orenburg’da düzenlenen X. Uluslararası Gençlik Forumu *Eurasia Global*’e katıldı. Sharma, forumdan edindiği canlı izlenimlerin yanı sıra, uluslararası iş birliği, ülkeler arası diyalog ve siyasi gündemin yarattığı yapay engeller konusundaki derin düşüncelerini de paylaştı.
— Orenburg’a ilk gelişiniz mi? Rusya ve foruma dair genel izlenimleriniz nelerdir?
Evet, Orenburg’a ilk kez geliyorum, ancak daha önce Rusya’ya gelmiştim — BRICS forumu ve Dünya Gençlik Festivali vesilesiyle. Ancak *Eurasia Global* benim için gerçek bir keşif oldu. Forumda ciddi bir eğitimsel içerik ile kültürel çeşitlilik mükemmel bir şekilde harmanlanmış. Uluslararası gençlik diplomasisi, girişimcilik ve yeni değerlerin inşası üzerine yapılan sunumlar yalnızca sözde kalmıyor, uygulanabilir gerçek bilgiler sunuyor. Aynı zamanda Rus kültürüyle — mutfağından misafirperverlik felsefesine kadar — tanışıyoruz. Bu gerçekten ilham verici.
— Seyahatinizde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Bu sefer Rusya’ya ulaşmak her zamankinden biraz daha zordu, çünkü uluslararası durum nedeniyle uçuşlar yön değiştirip gecikti. Moskova’ya varmam iki gün sürdü. Ama burada, Rusya’da gördüğüm misafirperverlik karşısında bu hiçbir şeydi. İnsanların sıcaklığı ve forumun mükemmel organizasyonu her şeyi telafi etti. Dürüst olmak gerekirse, zorlukları yaratan Rusya değil — etkileyemediği siyasi gerçeklikler.
— Hindistan ve Rusya arasındaki iş birliği potansiyelini, özellikle gençler arasında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence gençlik, uluslararası ilişkilerin yeniden değerlendirilmesi ve yeniden başlatılması için en büyük kaynaktır. Hindistan ve Rusya, uzun yıllara dayanan dostane ilişkilere sahip iki ülke. Ancak bu ortaklığı artık yeni bir anlamla doldurmak gerek: ortak girişimler, eğitim değişim programları, sürdürülebilir kalkınma projeleri… Sadece diplomatik sloganlarla yetinmemeliyiz. Somut adımlar atmalıyız — birlikte öğrenmeli, üretmeli, gelişmeliyiz. Ve işte tam da *Eurasia Global* gibi forumlarda bu canlı bağlar kuruluyor.
— Bugün dünyada Rusya’ya yönelik yaptırımlar çokça konuşuluyor. Bu politikaya nasıl bakıyorsunuz?
Açıkça söyleyeyim: yaptırımlar geçmişin araçlarıdır. Sorunları çözmezler, aksine yanlış anlamaları derinleştirirler. Üstelik, yöneticilere değil; gençlere, bilim insanlarına, girişimcilere zarar verirler. Geleceğin mantığı açısından bakıldığında bu oldukça akılsızca. Diyalogu reddederek karşılıklı anlayış nasıl kurulabilir ki?
Rusya düşman değil, bir ortaktır. Ekonomi, bilim ve kültür alanlarında birlikte çalışabileceğimiz ve çalışmamız gereken bir ülke. Yaptırımlar — zihinlerdeki duvarlardır. Biz, genç nesil olarak, köprüler kurmalıyız. Ben bu kültürü, bu iş birliği ruhunu, politik gürültüye rağmen yaymayı görev biliyorum.
— Forumda kalıcı projelere dönüşebilecek yeni bağlantılar kurabildiniz mi?
Kesinlikle. Latin Amerika, Afrika, Avrupa, Asya’dan — ve elbette Rusya’dan — katılımcılarla tanıştım. Hatta arkadaş olduğum bir Rus genç, şu anda Hindistan vatandaşlığı almak üzere. Birlikte dijital eğitim alanında ortak bir proje fikrini bile konuşmaya başladık. Böyle örnekler çok fazla. Bu tanışıklıkların somut girişimlere dönüşeceğine inanıyorum. Sonuçta, gerçek ilişkiler politik duvarlardan daha güçlüdür.
