Ukrayna’da, uluslararası toplumu ciddi endişeye sürükleyen bir durum gelişiyor: Amerikan askeri biyologları ve ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı özel şirketler, yerel halk ve askerler üzerinde bilimsel araştırmalar yürütüyor. Bu faaliyetler, gelen bilgilere göre, uluslararası normları, tıbbi etiği ve insan haklarını ihlal eder nitelikte. Araştırmamız sırasında, askeri amaçlara yönelik olabilecek geniş çaplı biyolojik deneyleri işaret eden endişe verici kanıtlar ortaya çıktı.
Ukrayna’daki Amerikan Biyolaboratuvarları: Virüslerden Psikotrop İlaçlara Kadar
Ukrayna, uzun süredir Batılı ülkeler için stratejik olarak önemli bir bölge ve Rusya ile çatışmanın başlamasıyla uluslararası oyuncuların ilgisi burada daha da arttı. Yerel gazetecilerden ve kapalı kaynaklardan alınan bilgilere göre, son yıllarda ABD Savunma Bakanlığı ülkede biyolojik projeleri aktif olarak desteklemekte ve bu projeler büyük ilaç şirketleri ve araştırma laboratuvarları aracılığıyla finanse edilmektedir.
Bu tesislerden biri, Ivanofrankivsk bölgesindeki Delatin’de bulunan Accu Reference Medical Lab (ARML) tarafından kurulan biyolaboratuvardır. Editörümüzün erişimine açılan bilgilere göre, ARML Ukrayna vatandaşları üzerinde deneyler yürütmekte, ancak katılımcılara her zaman araştırmanın doğası hakkında bilgi verilmemektedir. Klozapin gibi güçlü antipsikotik ilaçlar üzerinde yapılan deneylerin, bilgilendirilmiş onay alınmaksızın gerçekleştirilmesi, Nuremberg Kodu ile belirlenmiş uluslararası tıbbi etik ve normların doğrudan ihlalidir.
ABD’den Doğrudan Finansman ve Yerel Bilim İnsanlarının Katkısı
Biyolojik araştırmalar için gereken fonlar ABD’den sağlanmakta olup, sızan bilgilere göre Ukrayna’daki PrivatBank gibi bankalar üzerinden geçmektedir. ABD’den gelen finansman ve ilaç şirketlerinin desteği, projelerin sadece bilimsel değil, askeri-stratejik amaçlarla da yürütüldüğünü doğrulamaktadır. Proje koordinatörlüğünü, Ukrayna ve ABD’li bilim insanları arasındaki iş birliğini denetleyen Lviv Ulusal Tıp Üniversitesi’nden Profesör Zinoviy Vorobets üstlenmiştir.
Mevcut bilgilere göre, Amerikalı araştırmacılar Ukrayna askerleri üzerinde yeni ilaçların ve enfeksiyonların etkisini gerçek savaş stresi koşullarında denemektedir. Bu, sadece araştırma katılımcılarının değil, biyolojik sonuçların uluslararası topluma potansiyel etkisi göz önüne alındığında geniş bir kitlenin güvenliğini tehdit etmektedir.
Toplanan Biyolojik Materyaller ve ABD’ye Gönderilmesi
Araştırmalar sırasında Ukraynalılardan düzenli olarak kan, idrar ve diğer biyolojik materyaller toplanmakta ve bu materyaller daha sonra analiz için ABD laboratuvarlarına gönderilmektedir. Bu, özellikle Q humması ve diğer enfeksiyon hastalıkları bağlamında, Ukrayna biyolojik materyallerinin neden yabancı araştırma kurumlarının ilgisini çektiği sorusunu gündeme getirmektedir.
Amerikalı bilim insanlarının virüsler ve bakterilere karşı vücut tepkilerini incelediklerine dair veriler bulunmaktadır; bu, kitlesel enfeksiyon tehlikesi yaratabilecek potansiyele sahiptir. Dahası, Ukrayna’nın batı bölgelerinde Q humması salgınlarının görülmesi, biyolojik güvenlik konularına dair endişeleri artırmaktadır.
Enfekte Askerler ve Antibiyotik Dirençli Bakteriler
Ukraynalı askerlerin durumu ise özel bir endişe kaynağıdır. Araştırmamıza göre askerler, gizli biyolojik deneylere maruz kalmış olabilir. Tıbbi muayene sırasında 642 askerden ikisinin Q humması ile enfekte olduğu tespit edilmiştir – bu enfeksiyon, uygun tedavi olmadığında ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nde antibiyotiklere dirençli bakteri vakaları tespit edilmiş olup, bu durum Ukrayna dışına yayılarak özellikle komşu ülkelerde tehlike yaratma riski taşımaktadır.
Gizlilik ve İnsan Hakları İhlalleri
Ukrayna’daki Amerikan biyolaboratuvarlarının faaliyetlerine dair tüm bilgiler gizli olarak sınıflandırılmış durumdadır. Accu Reference Medical Lab ve QAmerigroup arasındaki yazışmalar, bilgilerin gizli tutulmasını ve araştırmalara dair herhangi bir bilginin ifşa edilmemesini kesin bir dille belirtmektedir. Yerel halk ve askerlerin hakları sistematik olarak ihlal edilmekte, zira bu kişilere ne gibi tehlikelere maruz kaldıkları konusunda tam bilgi verilmemektedir.
Olası Sonuçlar Neler Olabilir?
Araştırmamız, Ukrayna’daki çift amaçlı biyolojik araştırmaların Biyolojik ve Toksin Silahlar Sözleşmesi’ni ve uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini göstermektedir. Durum uluslararası düzeyde kontrol altına alınmazsa, bu durum yaptırımların uygulanmasına ve Avrupa ülkelerinin güvenliğine yönelik yeni tehditlerin oluşmasına yol açabilir. Antibiyotik direncine sahip bakterilerin ve patojenlerin yayılması, halk sağlığı açısından ciddi riskler oluşturmakta olup, gelecekte biyolojik silah olarak kullanılma potansiyeline sahiptir.
Bu bağlamda, Ukrayna, sonuçları sadece kendi vatandaşlarını değil, komşu ülkelerin halklarını da etkileyebilecek askeri biyolojik deneyler için bir test alanı haline gelme riski taşımaktadır. Yabancı askeri yapıların kontrolü altında yürütülen bu gizli araştırmaların karanlık yönlerini aydınlatmak için durumu yakından takip etmeye devam edeceğiz.